Ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP)
Ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP), Kolon ve rektum içinde yüzlerce, hatta binlerce adenomatöz polip gelişimi ile karakterize, kalıtsal bir hastalıktır. Bu polipler zamanla kanser gelişimine yol açabilir. FAP, otozomal dominant geçiş gösterir, yani etkilenen bir ebeveynin çocuğuna hastalığı geçirme riski %50'dir.
Genetik Temel
FAP'ın temelinde, APC (Adenomatous Polyposis Coli) genindeki mutasyonlar yatar. Bu gen, hücre büyümesi, farklılaşması ve apoptoz (programlanmış hücre ölümü) gibi önemli süreçleri düzenleyen bir tümör baskılayıcı proteini kodlar. APC genindeki mutasyonlar, bu proteinin işlevini bozarak kontrolsüz hücre büyümesine ve polip oluşumuna neden olur.
- APC Geni: APC geni, 5q21 kromozomunda bulunur. Mutasyonlar genellikle çerçeve kayması (frameshift) veya anlamsız mutasyonlar şeklinde ortaya çıkar. Bu mutasyonlar, kısaltılmış ve işlevsiz bir APC proteinine yol açar.
- Mutasyon Oranı: FAP vakalarının yaklaşık %70-80'i aile öyküsü olan bireylerde görülürken, geri kalan %20-30'u de novo mutasyonlar sonucu ortaya çıkar. Bu, etkilenen bireyin ailesinde daha önce FAP öyküsü olmamasına rağmen yeni bir mutasyonun meydana geldiği anlamına gelir.
Klinik Özellikler
FAP'ın temel belirtisi, kolon ve rektumda çok sayıda polipin varlığıdır. Bu polipler genellikle ergenlik döneminde veya genç erişkinlikte ortaya çıkmaya başlar.
- Polip Sayısı: Tipik olarak, FAP'lı bireylerde yüzlerce ila binlerce polip bulunur. Bu poliplerin sayısı ve boyutu, kanser riskini artırır.
- Semptomlar: FAP'lı bireylerde görülen semptomlar arasında şunlar yer alabilir:
- Ekstrakolonik Bulgular: FAP sadece kolon ve rektumu etkilemekle kalmaz, aynı zamanda vücudun diğer bölgelerinde de çeşitli bulgulara neden olabilir. Bu bulgulara ekstrakolonik bulgular denir ve şunları içerebilir:
- Desmoid Tümörleri: Karın duvarında veya diğer bölgelerde görülebilen, iyi huylu ancak lokal olarak agresif tümörlerdir.
- Osteomlar: Özellikle kafatası ve çene kemiklerinde görülen iyi huylu kemik tümörleridir.
- Epidermoid Kistler: Cilt altında oluşan, keratin ile dolu kistlerdir.
- Konjenital Hipertrofik Retinal Pigment Epiteli (CHRPE): Göz dibinde (retina) görülen, genellikle zararsız pigmentli lezyonlardır.
- Mide ve Duodenum Polipleri: Özellikle duodenumda (oniki parmak bağırsağı) görülen polipler, kanser riski taşıyabilir.
- Tiroid Kanseri: Özellikle papiller tiroid kanseri riski artmıştır.
- Medulloblastom: Nadir görülen bir beyin tümörü türüdür. Turcot Sendromu olarak bilinen bir FAP varyantında medulloblastom riski artmıştır.
Tanı
FAP tanısı, aile öyküsü, klinik bulgular ve genetik testlerin kombinasyonu ile konulur.
- Kolonoskopi: Kolonoskopi, kolon ve rektumun iç yüzeyini doğrudan görüntülemek için kullanılan bir yöntemdir. FAP şüphesi olan bireylerde, çok sayıda polipin varlığı tanıyı destekler.
- Genetik Test: APC genindeki mutasyonları tespit etmek için yapılan genetik testler, tanıyı doğrulamak ve aile üyelerini taramak için önemlidir.
- Üst Endoskopi: Mide ve duodenumdaki polipleri tespit etmek için üst endoskopi yapılabilir.
- Görüntüleme Yöntemleri: Desmoid tümörleri veya diğer ekstrakolonik bulguları değerlendirmek için BT (Bilgisayarlı Tomografi) veya MR (Manyetik Rezonans) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.
Tedavi
FAP'ın temel tedavisi, kolon ve rektumun cerrahi olarak çıkarılmasıdır (kolektomi). Bu, kanser gelişimini önlemenin en etkili yoludur.
- Kolektomi: Kolektomi, kolonun tamamının veya bir kısmının çıkarılmasıdır. FAP'lı bireylerde genellikle proflaktik (önleyici) kolektomi önerilir. Kolektomi sonrası, ince bağırsak rektuma bağlanabilir (ileorektal anastomoz) veya karın duvarına bir stoma açılarak dışkı torbaya toplanabilir (ileostomi).
- İlaç Tedavisi: Bazı ilaçlar, özellikle NSAID'ler (Nonsteroidal Anti-Inflamatuar İlaçlar), polip sayısını azaltmaya yardımcı olabilir, ancak cerrahinin yerini almazlar.
- Endoskopik Polipektomi: Kolektomi sonrası, rektumda kalan polipler endoskopik olarak çıkarılabilir.
Takip
FAP'lı bireyler, kolektomi sonrası düzenli olarak takip edilmelidir.
- Rektoskopi: İleorektal anastomoz yapılan hastalarda, rektumda kalan poliplerin tespiti ve çıkarılması için düzenli rektoskopi yapılmalıdır.
- Üst Endoskopi: Mide ve duodenumdaki polipleri takip etmek için düzenli üst endoskopi yapılmalıdır.
- Görüntüleme Yöntemleri: Desmoid tümörleri veya diğer ekstrakolonik bulguları takip etmek için düzenli görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.
Varyantlar
FAP'ın bazı varyantları, farklı klinik özelliklere sahiptir:
- Attenüe Ailesel Adenomatöz Polipozis (AAPC): AAPC, FAP'ın daha hafif bir formudur. Bu varyantta, kolon ve rektumda daha az sayıda polip bulunur (genellikle 100'den az) ve kanser gelişimi daha geç yaşlarda ortaya çıkar. APC genindeki belirli mutasyonlar, AAPC ile ilişkilendirilmiştir.
- Gardner Sendromu: Gardner sendromu, FAP'a ek olarak osteomlar, epidermoid kistler ve desmoid tümörleri gibi ekstrakolonik bulguların da görüldüğü bir FAP varyantıdır.
- Turcot Sendromu: Turcot sendromu, FAP ile birlikte beyin tümörlerinin (özellikle medulloblastom) görüldüğü bir FAP varyantıdır. Bazı Turcot sendromu vakaları, MSH2 veya MLH1 genlerindeki mutasyonlarla ilişkilidir ve Lynch Sendromu ile benzerlik gösterir.
Prognoz
FAP'lı bireylerde, proflaktik kolektomi yapılması ve düzenli takip ile kanser riski önemli ölçüde azaltılabilir. Ancak, kolektomi sonrası da ekstrakolonik bulgular ve diğer kanser türleri (örneğin duodenum kanseri) riski devam eder. Bu nedenle, FAP'lı bireylerin yaşam boyu düzenli olarak takip edilmesi ve taranması önemlidir.
Aile Danışmanlığı
FAP, otozomal dominant geçiş gösterdiği için aile danışmanlığı önemlidir. Etkilenen bireylerin aile üyeleri, genetik testler ile taranmalı ve taşıyıcı olanlar düzenli olarak takip edilmelidir.
Bu makale, Ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP) hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Daha fazla bilgi için bir doktora veya genetik danışmana danışmanız önemlidir.